Ne yapalım-Qué hacer
İspanyolca’da yardımcı fiillerden deber-tener ne amaçla kullanılır ;
Deber–Tener que / must,should/malı,meli’ fiilleri ile zorunluluk bidirir.
Bu zorunluluk cümlesindeki ağır anlamı yumuşatmak istersek…conditional form …kullanılabilir.
Yap-malı-sın…buradaki –malı– hecesi cümleye zorunluluk katar.
Deber
İspanyolca’da Deber-Tener yardımcı fiilerinden “deber” fiili, bir zorunluluk veya yükümlülük ifade etmek için kullanılan bir fiildir. Genellikle “should”, “must” veya “have to” gibi İngilizce ifadelerle karşılanır.
“Deber” fiili, kullanıldığı cümledeki özneden sonra gelir ve ardından mastar takısı veya fiilin ortaç halini alır. İşte “deber” fiilinin çekimlenmesi
Ben/yo | Debo | I must/should | yapmalıyım |
Sen/tú | Debes | You must/should | yapmalısın |
O/él/ella/usted | Debe | He/she/you (formal) must/should | yapmalı |
Biz/nosotros/as | Debemos | We must/should | yapmalıyız |
Siz/vosotros/as | Debéis | You all must/should | yapmalısınız |
Onlar/ellos/as/ustedes | Deben | They/you all must/should | yapmalılar |
Örnek cümleler:
Debo estudiar para el examen.
Sınav için çalışmalıyım.
Debes llegar temprano a la reunión.
Toplantıya erken gelmelisin.
Debemos ser respetuosos con los demás.
Başkalarına saygılı olmalıyız.
Deben pagar la factura antes del vencimiento.
Son ödeme tarihinden önce faturayı ödemeliler.
“Deber” fiiliyle birlikte kullanılan fiilin mastar takısı veya ortaç hali, zorunluluk veya yükümlülüğü belirten eylemin ne olduğunu ifade eder. Örneğin:
- Debes estudiar (You must/should study)
- Deben pagar (They/you all must/should pay)
Bu şekilde, “deber” fiili İspanyolca’da zorunluluk veya yükümlülük ifade etmek için kullanılan önemli bir fiildir.
Yapmak: hacer
Sen yapmalısın.
Tú debes hacer
you must do
O bu gece gelmeli.
Ella debe venir esta noche.
She must come tonight.
Hava çok sıcak olduğu için bol su içmem gerekiyor.
I must drink lots of water because the weather is very hot.
Debo beber mucha agua porque hace mucho calor.
O sınavı kazanmalı.
Debe aprobar el examen.
She must pass the exam.
Tener
İspanyolca’da Deber-Tener fiilerinden “tener” yardımcı fiili, genellikle zorunluluk veya yükümlülük ifade etmek için kullanılmaz. “Tener” fiili daha çok sahip olma, fiziksel veya duygusal durumu ifade etme, ilişki veya deneyimleri ifade etme gibi anlamlarda kullanılır.
Örneğin:
Tengo un perro.
Bir köpeğim var.
Tiene mucho dinero.
Çok parası var.
Tenemos una reunión mañana.
Yarın bir toplantımız var.
Tienen miedo de volar.
Uçmaktan korkuyorlar.
Ancak bazı durumlarda “tener” fiili, zorunluluk veya gereklilik anlamını da taşıyabilir. Örneğin:
- Tengo que estudiar para el examen. (Sınav için çalışmalıyım.)
- Tenemos que llegar temprano. (Erken gelmek zorundayız.)
Bu durumlarda “tener” fiili, “must” veya “have to” gibi İngilizce ifadelerle aynı anlamı taşır. Ancak genel olarak “deber” fiili, zorunluluk veya yükümlülük ifade etmek için daha yaygın bir şekilde kullanılırken, “tener” fiili daha çok sahip olma veya fiziksel-duygusal durumları ifade etmek için kullanılır.
Present | Preterite | |
---|---|---|
Yo | tengo | Tuve |
tú | tienes | tuviste |
usted,él,ella | tiene | tuvo |
nosotros | tenemos | tuvimos |
vosotros | Tenéis | tuvisteis |
ustedes,ellos, ellas | tienen | tuvieron |
Tener que
Bu zorunluluk cümlesini başka bir şekilde daha ifade edebiliriz..
Tener que+ mastar…bu kalıpla da zorunluluk…gereklilik..yükümlülüğü ifade edebilirsiniz.
“Tener que + mastar” yapısı İspanyolca’da bir zorunluluğu ifade etmek için kullanılır. Bu yapıda “tener” yardımcı fiili “sağlamak, elde etmek” anlamında kullanılmaz, tamamen bir zorunluluk ifade etmek için kullanılır.
Örneğin:
Tengo que estudiar para el examen.
Sınav için çalışmam gerekiyor.
Tenemos que llegar temprano.
Erken gelmek zorundayız.
Tienes que hacer tu tarea.
Ödevini yapmak zorundasın.
Tienen que pagar la cuenta.
Hesabı ödemek zorundalar.
Bu yapıda “tener que” ifadesi zorunluluğu vurgular ve ardından gelen mastar (fiilin mastar hali) ise zorunlu olan eylemi belirtir. Bu şekilde cümlede bir eylemin yapılması gerektiği ve zorunlu olduğu anlatılır.

Bağırmayı bırakmalı, uyumam gerekiyor.
Debería dejar de gritar, tengo que dormir.
She should stop yelling, I have to sleep.
Kitaba göre hareket etmeleri gerekir.
They have to go by the book.
Ellas /ellos tienen que ir por el libro.
I had to take medicine because I had a headache.
Tuve que tomar medicamentos porque tenía dolor de cabeza.
Başım ağrıdığı için ilaç kullanmak zorunda kaldım.