Fiil /eylem
Konu anlatımlarımızda şimdi sıra ingilizce fiil konusunda, cümlelerde eylem veya durumu ifade etmek için kullanılan önemli bir dilbilgisi unsudur. İngilizce fiil, çeşitli sınıflara ayrılabilir ve farklı kullanım yerlerine sahip olabiliyor. İşte İngilizce fiillerin genel olarak kaç bölüme ayrıldığı, hangi fiillerin bulunduğu ve kullanım yerleri hakkında bir anlatım:
İÇİNDEKİLER
- Fiil /eylem
- Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs)
- Bazı yaygın düzensiz fiiller
- Düzenli Fiiller (Regular Verbs)
- Yardımcı Fiilimsiler (Modal Verbs)
- “can” fiili
- “must” fiili
- “should” fiili
- Yardımcı Fiilimsiler (Modal Verbs)
- “be” fiili
- “have” fiili
- “do” fiili
- Yardımcı Fiilimsiler (Modal Verbs)
- Geçişli Fiiller (Transitive Verbs)
- Geçişsiz Fiiller (İntransitive Verbs)
- Fiziksel Fiiller (action, Physical Verbs)
- Zihinsel Fiil (Mental Verbs)
- Duyusal Fiil (sense Verbs)
- Gerund
- Participle – ortaç
İngilizce fiil genellikle dört ana bölüme ayrılıyor:
Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs)
Düzensiz fiiller, geçmiş zaman hallerini oluştururken düzenli bir kalıba uymazlar ve genellikle farklı bir biçim kullanırlar.
Bu fiiller, düzensiz bir yapıya sahip olduklarından standart eklenmiş “-ed” geçmiş zaman hali yerine farklı biçimler kullanıyor.
“go” fiili geçmiş zamanda “went” şeklini alır.
Bazı yaygın düzensiz fiiller
Düzensiz fiil | Geçmiş zaman | Past Participle | Türkçe anlamı |
---|---|---|---|
Be | was/were | been | olmak |
go | went | gone | gitmek |
eat | ate | eaten | yemek |
Give | gave | given | vermek |
have | had | had | sahip olmak |
do | did | done | yapmak |
say | said | said | demek |
come | came | come | gelmek |
take | took | Taken | almak |
Düzenli Fiiller (Regular Verbs)
Bu fiiller, standart olarak “-ed” ekinin eklenmesiyle geçmiş zaman hallerini oluştururlar.
Çoğu fiil bu kurala uyar.
Düzenli fiil | Geçmiş zaman | Türkçe anlamı |
---|---|---|
Walk | walked | yürümek |
talk | talked | konuşmak |
Jump | jumped | atlamak |
Clean | Cleaned | temizlemek |
Pull | Pulled | Çekmek |
Love | loved | Sevmek |
explain | explained | açıklamak |
Stop | stopped | durdurmak |
travel | travelled | seyahat etmek |
Yardımcı Fiilimsiler (Modal Verbs)
Yardımcı fiilimsiler, başka fiillerle birlikte kullanılarak bir zorunluluk, olasılık, yetenek, istek vb. ifade ederler.
yardımcı fiilimsi | Türkçe anlamı |
---|---|
can | yapabilmek |
must | zorunda olmak |
should | tavsiye etmek |
“can” fiili
Yetenek veya izin ifade eder.
“Can I borrow your pen?”
Kalemini ödünç alabilir miyim?

“I can swim”
Yüzebilirim.
“must” fiili
Bir zorunluluğu veya güçlü bir inancı ifade eder.
“You must study for the exam”
Sınava çalışmalısın.
“It must be true”
Bu doğru olmalı.
“should” fiili
Tavsiye, öneri veya beklenti ifade eder.
“You should eat more vegetables”
Daha fazla sebze yemelisin.
“They should arrive soon”
Yakında gelmeliler
Yardımcı Fiilimsiler (Modal Verbs)
Yardımcı fiiller, başka fiillerle birlikte kullanılarak zaman, kip veya diğer dilbilgisi yapılarını oluştururlar. En yaygın yardımcı fiiller şunlardır:
En yaygın yardımcı fiiller şunlardır:
yardımcı fiiller | Present Tense Geniş zaman | Past Tense Geçmiş zaman | Future Tense Gelecek zaman |
---|---|---|---|
be | olmak | am, is, are | was, were | will be |
have | sahip olmak | have, has | had | will have |
do | yapmak | do, does | did | will do |
“be” fiili
İngilizcede zamanları ve durumları ifade etmek için kullanılıyor.
“I am studying”
Ben çalışıyorum.
“He was sleeping”
O uyuyordu
“have” fiili
Sahiplik, deneyim veya tamamlama durumu gibi anlamlar taşır.
“I have a car”
Bir arabam var.
“She has visited Paris”
O Paris’i ziyaret etti.
“do” fiili
Olumsuzluk, soru ve vurgu durumlarında kullanılıyor.
“They do not like coffee”
Onlar kahveyi sevmezler.
“Do you play the piano?”
Piyano çalıyor musun?
Yardımcı Fiilimsiler (Modal Verbs)
Bununla birlikte, İngilizce fiil başka kategorilere de ayrılabilir, örneğin:
- Geçişli Fiiller: Bu fiiller, bir nesne veya hedef alacak şekilde kullanılır ve bir eylemin etkisini başka bir şeye veya birine yönlendirir.
- Geçişsiz Fiiller: Bu fiiller, bir nesne veya hedef almadan kullanılır ve eylemin kendisini ifade ediyor.
- Fiziksel Fiiller: Bu fiiller, bir hareket veya fiziksel bir eylem ifade eder.
- Zihinsel Fiiller: Bu fiiller, düşünce, inanç veya his ifade eden eylemleri ifade eder.
- Duyusal Fiiller: Bu fiiller, duyu organlarıyla ilgili eylemleri ifade eder.
Fiiller, cümlelerde farklı amaçlar için kullanılıyor. Bunlar arasında zaman ifadesi, kip bildirimi, niyet veya istek ifadesi, şart bildirimi ve daha fazlası bulunuyor.
Geçişli Fiiller (Transitive Verbs)
Geçişli fiiller, bir eylemin doğrudan bir nesne veya hedef alacak şekilde kullanıldığı fiillerdir. Yani, bu fiiller bir eylemin etkisini başka bir şeye veya birine yönlendirir. Geçişli fiiller cümlede hem özne (subject) hem de nesne (object) gerektirir. İşte bazı örnek Geçişli fiiller:
eat (yemek) | I eat an apple. | Bir elma yiyorum. |
read (okumak) | She reads a book. | Bir kitap okur. |
write (yazmak) | He writes a letter. | Bir mektup yazar. |
give (vermek) | They give me a gift. | Bana bir hediye verirler. |
open (açmak) | We open the door. | Kapıyı açarız. |
Bu örneklerde geçişli fiiller, özneden (I, she, he, they, we) sonra bir nesneyi (an apple, a book, a letter, me, the door) gerektirir. Fiiller, doğrudan nesneye etki eden eylemleri ifade eder.
Öte yandan, bazı fiiller Geçişli veya Geçişsiz olarak kullanılabiliyor. Yani, bazı durumlarda nesneyi alabilirken bazı durumlarda almayabilirler. Örneğin:
Geçişli | Geçişsiz | |
---|---|---|
sing | She sings a song. | She sings beautifully. |
şarkı söylemek | Bir şarkı söyler. | Güzel şarkı söyler. |
Burada “sing” fiili, bir nesneyi gerektiren geçişli bir fiil olarak kullanıldığında “a song” ifadesiyle birlikte gelir. Ancak, geçişsiz olarak kullanıldığında nesneye ihtiyaç duymaz.
İngilizce fiil sınıflamasındaki Geçişli fiiller, cümledeki eylemi daha spesifik veya tamamlanmış bir şekilde ifade etmek için önemlidir. Nesneyi belirterek eylemin etkisini doğru bir şekilde iletebiliriz.
Geçişsiz Fiiller (İntransitive Verbs)
Geçişsiz fiiller, bir nesne veya hedef almadan kullanılan fiillerdir. Bu fiiller, eylemin kendisini veya öznenin durumunu ifade eder. Geçişsiz fiiller cümlede sadece özneyi (subject) gerektirir. İşte bazı örnek geçişsiz fiiller:
sleep (uyumak) | I sleep at night. | Gece uyurum. |
arrive (varmak) | The train arrives on time. | Tren zamanında varır. |
laugh (gülmek) | They laughed at the joke. | Şaka üzerine güldüler. |
Run (koşmak) | She runs in the park. | Parkta koşar. |
Disappear (ortadan kaybolmak) | The magician made the rabbit disappear. | Sihirbaz tavşanı ortadan kaybetti. |
Bu örneklerde Geçişsiz fiiller, öznenin (I, the train, they, she) durumunu veya eylemini ifade eder. Fiiller, nesne veya hedef almadan gerçekleşen eylemleri temsil eder.
Ayrıca, bazı fiiller hem Geçişli hem de Geçişsiz olarak kullanılabiliyor.
Geçişli | Geçişsiz | |
---|---|---|
read | I read a book. | I read every day. |
Okumak | Bir kitap okurum. | Her gün okurum. |
Burada “read” fiili, bir nesneyi gerektiren geçişli bir fiil olarak kullanıldığında “a book” ifadesiyle birlikte gelir. Ancak, Geçişsiz olarak kullanıldığında nesneye ihtiyaç duymaz.
Geçişsiz fiiller, eylemi veya öznenin durumunu ifade etmek için kullanılır ve nesne gerektirmezler. Bu fiiller, cümleyi daha esnek hale getirerek anlamı daha net bir şekilde iletmemizi sağlar.
Fiziksel Fiiller (action, Physical Verbs)
İngilizce fiil ..Fiziksel fiiller, bir hareket veya fiziksel eylem ifade eden fiillerdir. Bu fiiller, bedensel eylemleri, hareketleri veya fiziksel durumları ifade etmek için kullanılıyor. İşte bazı örnek fiziksel fiiller ve İngilizce karşılıkları:
Geçişsiz ffil | Türkçe anlamı |
---|---|
Run | koşmak |
walk | yürümek |
Jump | atlamak |
Swim | yüzmek |
Dance | dans etmek |
climb | tırmanmak |
throw | atmak |
catch | yakalamak |
push | İtmek |
pull | çekmek |
lift | kaldırmak |
kick | tekmelemek |
punch | yumruk atmak |
bend | eğmek |
Stretch | germek |
Twist | dönmek |
Turn | dönmek |
Roll | yuvarlanmak |
Sit | oturmak |
Stand | dikilmek |
Bu sadece birkaç örnek olup, fiziksel fiillerin listesi daha da uzayabiliyor. İngilizce’de fiziksel fiiller genellikle hem geçişli hem de geçişsiz olarak kullanılabiliyor.
Örneğin, “run” fiili hem “I run a marathon” (Bir maraton koşarım) gibi geçişli bir kullanıma hem de “I run every morning” (Her sabah koşarım) gibi geçişsiz bir kullanıma sahiptir.
Bu fiiller, fiziksel hareketleri, eylemleri veya durumları ifade ederek İngilizce konuşmada iletişim kurmamıza yardımcı olur.
I enjoy doing physical activities like running and swimming.
Koşma ve yüzme gibi fiziksel aktiviteleri yapmaktan hoşlanırım.
Action verbs are important in describing dynamic actions.
Eylem fiilleri, dinamik eylemleri tanımlamak için önemlidir.
Zihinsel Fiil (Mental Verbs)
Zihinsel fiiller, düşünce, inanç, his, fikir, hayal gücü ve zihinsel süreçleri ifade eden fiillerdir. Bu fiiller, zihinsel faaliyetleri veya iç dünyayı ifade etmek için kullanılıyor. İşte bazı örnek zihinsel fiiller:
“Think” (düşünmek)
I think about my future plans.
Gelecek planlarım hakkında düşünüyorum.)
“Believe” (inandırmak)
She believes in the power of positivity.
O, pozitifliğin gücüne inanır.
“Remember” (hatırlamak)
They remember their childhood memories.
Çocukluk anılarını hatırlarlar.
“Imagine” (hayal etmek)
We imagine a world without boundaries.
Sınırsız bir dünya hayal ediyoruz.
“Feel” (hissetmek)
He feels happy when he’s with his friends.
Arkadaşlarıyla birlikteyken mutlu hisseder.
“Understand” (anlamak)
Do you understand the concept?
Kavramı anlıyor musun?)
“Perceive” (algılamak)
Cats can perceive sounds that humans can’t.
Kediler, insanların algılayamadığı sesleri algılayabilir.
“Doubt” (şüphe etmek)
I doubt that he will come to the party.
Partiye geleceğinden şüphe ediyorum.
“Guess” (tahmin etmek)
Can you guess the answer to this riddle?
Bu bilmeceye cevabı tahmin edebilir misin?
“Plan” (planlamak)
They are planning their summer vacation.
Yaz tatillerini planlıyorlar.
Bu örneklerde zihinsel fiiller, düşünceleri, inançları, hisleri veya zihinsel süreçleri ifade eder. Zihinsel fiiller, iç dünyamızı ifade etmek, düşüncelerimizi aktarmak veya başkalarının zihinsel durumlarını anlamak için önemlidir.
Duyusal Fiil (sense Verbs)
İngilizce fiil İçindeki Duyusal fiiller, beş duyu organımızla algıladığımız duyusal deneyimleri ifade eder. Bu fiiller, görmek, işitmek, tatmak, koklamak ve dokunmak gibi duyusal deneyimleri anlatır.
İşte bazı örnek duyusal fiiller:
“See” (görmek)
I see a beautiful sunset.
Güzel bir günbatımı görüyorum.
“Listen” (dinlemek)
She listens to her favorite music.
Favori müziğini dinler.
“Taste” (tatmak)
They taste the delicious cake.
Lezzetli pastayı tatıyorlar.
“Smell” (koklamak)
We smell the fresh flowers.
Taze çiçekleri kokluyoruz.
“Touch” (dokunmak)
He touches the soft fabric.
Yumuşak kumaşa dokunuyor.
Bu örneklerde duyusal fiiller, duyusal deneyimleri ve duyusal algıları ifade eder. Bu fiiller, bir şeyi görmek, duymak, tatmak, koklamak veya dokunmak gibi duyusal deneyimleri aktarmamıza yardımcı olur.
İngilizce fiil /Gerund
Gerund, İngilizce’de fiilin “-ing” ekini alarak isim haline dönüşmesini ifade eder. Bu, fiilin eylem halinin bir isim olarak kullanılmasını sağlar. Gerund, çeşitli yapılar ve kullanımlarla birlikte gelir. İşte gerund ile ilgili bazı özellikler:
Fiilin İsimleşmesi
Gerund, fiili bir isim gibi kullanır.
Swimming is my favorite hobby.
Yüzme benim en sevdiğim hobimdir.
I love dancing.
Dans etmeyi severim.
Eylem Durumunu İfade Eder
Gerund, bir eylemin belirli bir zamanda gerçekleştiğini ifade eder.
She is studying for her exam.
O sınavına çalışıyor.
They were singing a song yesterday.
Dün bir şarkı söylüyorlardı.
Fiilin Nesne Olarak Kullanımı
Gerund, bir cümlede fiilin nesne olarak kullanılmasını sağlar.
I enjoy cooking.
Yemek pişirmekten hoşlanırım.
They can’t stand waiting.
Beklemeyi tahammül edemezler.
Fiil Cümlelerinde Kullanımı
Gerund, bazı fiillerle birlikte kullanılarak belirli yapıları oluşturur.
I look forward to meeting you.
Seninle tanışmayı dört gözle bekliyorum.
He admitted stealing the money.
Parayı çaldığını itiraf etti.
Gerund, İngilizce’de çeşitli yapılarla birlikte kullanılır ve farklı anlamlar taşıyabilir. Bu yapılar ve kullanımlar dilbilgisinde daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilir.
Participle – ortaç
İngilizcede “participle” olarak adlandırılan “ortaç”, fiilin -ed (geçmiş zaman ortacı) veya -ing (şimdiki zaman ortacı) ekini alarak sıfat veya fiilimsi olarak kullanılmasını ifade eder. İşte İngilizce’de ortaçların kullanımına ilişkin bazı bilgiler:
Geniş Zaman (Simple Present Tense)
Geniş zaman, rutinler, genel gerçekler, alışkanlıklar, düzenli tekrarlanan eylemler ve sabit durumları ifade etmek için kullanılır.
Fiilin üçüncü tekil şahıs (he, she, it) hallerinde “-s” veya “-es” ekini alırken, diğer şahıslar ve çoğul durumda doğrudan fiil kökü kullanılır.
I go to school every day.
Her gün okula giderim.
She likes playing tennis.
Tenis oynamayı sever.
They speak English fluently.
Akıcı bir şekilde İngilizce konuşurlar.
Geçmiş Zaman Ortaç (Past Participle)
Geçmiş zaman ortacı, bir fiilin geçmiş zaman hali için kullanılır ve genellikle –ed veya –d ekini alır. Bu ortaç, sıfat olarak kullanıldığında genellikle bir nesneyi veya bir durumu tanımlar.
The broken glass needs to be cleaned.
Kırık cam temizlenmesi gerekiyor.
The damaged car was towed away.
Hasar görmüş araba çekildi.
Şimdiki Zaman Ortaç (Present Participle)
Şimdiki zaman ortacı, bir fiilin şimdiki zaman hali için kullanılır ve genellikle –ing ekini alır. Bu ortaç, sıfat olarak kullanıldığında genellikle bir nesneyi veya bir durumu tanımlar.
The running child is very energetic.
Koşan çocuk çok enerjik.
The interesting (sıfat) book kept me engaged.
İlginç kitap beni meşgul tuttu.
Fiilimsi Olarak Kullanım
Ortacın fiilimsi hali, cümlede fiil görevi görür ve zaman, kişi veya çoğul duruma göre değişiklik gösterebilir. Fiilimsi haliyle ortaç, cümlede nesne veya yüklem gibi işlevler alabilir.
Smoking is harmful to your health.
Sigara içmek sağlığınıza zararlıdır.
Having finished his work, he left the office.
İşini bitirdikten sonra ofisten ayrıldı.
Ortacın kullanımı ve işlevleri İngilizce dilbilgisinde daha kapsamlıdır ve çeşitli yapılarla birlikte gelir. Örneğin,
geçmiş zaman ortacı “have/has been” yardımcı fiiliyle birleştirilerek “present perfect continuous” zaman yapısını oluşturur.
Ayrıca, belirli bağlaçlarla veya belirli zaman zarflarıyla birlikte kullanıldığında farklı anlamlar taşıyabilirler.