Bağlaç
İtalyanca bağlaç cümlelerde bulunan iki kelimeyi ya da iki cümleyi birbirine bağlar ve ikiye ayrılır.
***eşgüdümlü bağlaçlar
***uyum bağlaçları
İtalyanca bağlaç /Eşgüdümlü bağlaçlar
Bu bağlaç, birbirleriyle hiçbir ilişkisi olmayan iki cümleyi veya kelimeyi birleştirir.
Bağlayıcı
Bu birleşmeler iki cümleyi veya kelimeyi birleştirir. Pozitif ve negatif halleri vardır.
Pozitifliği bildirir
The policeman and the doctor are together.
Polis ve doktor birlikte.
Il poliziotto e il dottore sono insieme.


also the girl is together with them too.
ayrıca kızda onlarla birlikte.
anche la ragazza è insieme a loro.
Negatifliği bildirir
Neither-nor /né-né/Ne … ne de
Neither,not even / neppure/hiçbiri,hatta
Not even,neither / nemmeno/hiç mi hiç/ikisi de değil
Not even,neither,either../neanche/hiç mi hiç,hiçbiri,ya da

Io sono vegetariano né pollo né manzo, non mi piacciono.
I am vegetarian,neither chicken nor beef, I do not like them.
Ben vejeteryanım,ne tavuk ne de sığır eti,onlardan hoşlanmıyorum
Non può nemmeno venire qui.
He can’t even come here.
Buraya bile gelemez.
Non può neppure finire il suo lavoro.
He can not even finish his job.
İşini bile bitiremez.
Non mi piace neancheI .
do not like it either.
Ben de sevmiyorum.
İtalyanca bağlaç /Bölücü
seçim ,belirsizlik
Or/o/veya
or,or else,else…/oppure/ya da başka

Quale ti piace anguria o pera?
Which one do you like watermelon orpear?
Hangisini karpuz veya armut seviyorsun?
Devi lavorare oppure o non ti aiuterò.
You have to work or I will not help you.
Çalışmalısın yoksa sana yardım etmeyeceğim.
Non hai cibo oppure bevande?
Do not you have food or drinks?
Yiyecek veya içeceklerin yok mu?
İtalyanca bağlaç /Karşıt fikir belirten
Karşı sözleri olan iki kelimeyi veya cümleleri birleştirirler.
fakat | But | ma |
hala | still | ancora |
ancak | However | però |
Nasıl olsa | Anyhow | tuttavia |
Daha doğrusu, | Rather | Piuttosto,anzi |
aslında | indeed | Infatti |
ama yine de | but still | ma ancora |
oysa yine de | yet still | Eppure ancora |
I love you very much but I cant forgive you.
Seni çok seviyorum ama seni affedemem.
Ti amo molto ma non posso perdonarti.
Il pasto sembra meraviglioso però non posso mangiare pollo.
The meal looks wonderful however I can not eat chicken.
Yemek harika görünüyor ancak tavuk yiyemiyorum.
İtalyanca bağlaç / açıklayıcı
Bu, birbirlerini açıklamaya çalışan iki cümleyi veya kelimeyi birleştirir.
So / cioè /yani
Or rather ,namely ,so../ossia /Ya da daha doğrusu
I’m leaving there so don’t come here.
Oradan ayrılıyorum o yüzden buraya gelme.
Me ne vado cioé non venire qui.
Vengo ossia meglio tu vieni qui.
I am coming orbetter you come here.
Geliyorum ya da buraya gelmek daha iyi.
İtalyanca bağlaç / Sonuç
Bir sonucu olan iki cümleyi veya kelimeyi birleştirir.
bu nedenle,Böylece | perciò | Therefore ,thus |
Sembri stanco perció devi dormire.
You’re tired therefore you have to sleep.
Yorgunsun bu yüzden uyumalısın
İtalyanca bağlaç /Uyum bağlaçları
İtalyanca bağlaç sınıflarında uyum bağlaçları , birbiriyle ilişkisi olan cümleleri birleştiriyorlar.
Açıklayıcı
Bu, birbirlerini açıklamaya çalışan iki cümleyi birleştirir.
eğer,göre | che | whether,than,as |
gibi,Nasıl,gibi,.. | come | as,like,how,such as,as well as |
The house is far from them than be hurry.
La casa è lontana da loro che avere fretta
Ev onlardan uzak ozaman acele edin..
he is like an artist.
O bir sanatçı gibidir.
è come un artista.
Zaman
Bu iki cümleyi birleştirir: zaman cümleleri
ne zaman.. | quando | when,whenever,than,as.. |
süre,buna karşılık | mentre | when,while,as,where as. |
önce | prima che | before |
önce | prima di | before |
When will he call?
Ne zaman arayacak?
Quando chiamerà?
When I was a student
Ben öğrenciyken
quando ero uno studente
When I was in Italy
İtalya’dayken
Quando ero in Italia
When I was in school
Ben okuldayken
Quando era a scuola
When he was sick
O hasta olduğunda
Quando era malato
Non guardo la TV quando ho esame
I do not watch TV when I have exam
Sınavım olduğunda televizyon izlemiyorum
Quando vuoi parlare, puoi chiamarmi.
When you want to talk, you can call me.
Konuşmak istediğin zaman beni arayabilirsin.
He will come before dinner?
Akşam yemeğinden önce mi gelecek?
Lui verrà prima di cena?
While she was sleeping I took a picture of her.
Uyurken onun resmini çektim.
Mentre dormiva, le ho fatto una foto.
quando
ben cocukken | quando ero uno studente |
ben İtalyadayken | Quando ero in Italia |
Ben okuldayken | Quando era a scuola |
Ben hastayken | Quando era malato |
yer
İtalyanca bağlaç cümlelerini birleştirir: yer belirten cümleler
where/dove/nerede
wherever /dovunque/her nerede
ne zaman.. | quando | when,whenever,than,as.. |
süre,buna karşılık | mentre | when,while,as,where as. |
önce | prima che | before |
önce | prima di | before |
Where is he living?
Nerede yaşıyor?
Dove vive?
It is nine o’clock so where is he?
Saat dokuz, o zaman nerede?
Sono le nove quindi dov’è?
wherever he is , he will call
nerede olursa olsun arayacak
dovunque sia, chiamerà
sebep
iki cümleyi birleştirir: nedensel cümleler
because /perché/çünkü
as,because,for /poiche/gibi,çünkü,
since/siccome/dan beri
ne zaman.. | quando | when,whenever,than,as.. |
süre,buna karşılık | mentre | when,while,as,where as. |
önce | prima che | before |
önce | prima di | before |
C’era turbolenza nell’aereo perché il tempo era pessimo.
There was turbulence in the plane because the weather was very bad.
Uçakta türbülans vardı çünkü hava çok kötüydü.
amaç
Bu iki cümleyi birleştirir: amaç bildirimi
because ,since,so…/perche/çünkü,Beri, yani
so that/affinché/Böylece
ne zaman.. | quando | when,whenever,than,as.. |
süre,buna karşılık | mentre | when,while,as,where as. |
önce | prima che | before |
önce | prima di | before |
Non sto guardando la TV perché ho un esame
I’m not watching TV because I have an exam
Televizyon izlemiyorum çünkü sınavım var
kabul ifade eden
iki cümleyi birleştiriyor: bir karşıt hareketi rapor eder.
olmasına rağmen | benché | although |
..zaman.. | sebbene | although,though while,as,when |
rağmen | quantunque | although |
although I’m not talking to him, he calls me.
Onunla konuşmama rağmen, o beni çağırıyor.
benché non sto parlando con lui mi chiama.
Açıklayıcı
İki cümleyi birbirine bağlar: hangisi sonuçtur.
Böylece | così che | so that |
Böylece | tanto che | so that |
öyle ki | tale che | such that |
He’s a rude person, so that I do not want to open the phone.
O kaba bir insan, bu yüzden telefonu açmak istemiyorum.
È una persona maleducata, tanto che non ho aperto il telefono.
şart
İki cümleyi birleştirir: koşullu ifade
eğer,olup olmadığını | se | if,whether |
sağlanan | a patto che | provided |
eğer | nel caso che | if |
ama | purche | but |
İf the rain begin ,ı’ll stay.
Eğer yağmur başlarsa ben kalacağım.
Se comincia la pioggia, rimarrò.
Non sto guardando la TV se ho un esame
I’m not watching TV if I have an exam
Sınavım varsa televizyon izlemiyorum
Soru ve şüphe
iki cümleyi bağlar: soru veya şüphe gösterir
niye | perché | why |
eğer | se | if |
Why are you crying?
Neden ağlıyorsun?
Perché stai piangendo?
Why are you not quiet?
Neden sessiz değilsin
Perché non sei tranquillo?
You tell me whyyou’re so rude.
Bana neden bu kadar kaba olduğunu söyle.
Dimmi perché sei così scortese.
Non so se pioverà o no.
I don’t know if it will rain or not.
Yağmur yağacak mı, yağmayacak mı bilmiyorum.