İngilizce zarf görevi nedir ? sıfatları..fiilleri…zarfları nitelemek. Bunları yer, zaman, durum ve miktar bakımından niteler.
İçindekiler
- Zarf çeşitleri
- niteleme zarfları (adverbs of manner)
- Hem sıfat ..hem zarf olanlar
- Sıfat ya da zamir manaları aynı olanlar
- Sıfat ya da zamir manaları farklı olanlar
- Kullanımı
- Tam niteleyen zarflar
- Cümlenin öğesini vurgulayanlar
- -de..-da anlamı verenler
- Anlamı güçlendiren zarflar
Cümlenin eylemine sorulan bazı soruları cevaplar. Bunlar hangi sorulardır?
ne zaman, nereye, neden , ne kadar ve nasıl ?
Aynı zamanda sıfatlara gelen eklerle (ly-ily) : zarf oluşur.
Zarfları sınıflandırırsak;
Yer zarfları
Zaman zarfları
Süre zarfları
Sıklık zarfları
Derecelendirme
Zarf çeşitleri
niteleme zarfları (adverbs of manner)
GENELLİKLE | CÜMLE SONUNDA YER ALIR. |
BAZEN | ORTADA YER ALIR. |
Olayın nasıl yapıldığını (how?) ifade etmek için kullanırız.
Eğer sıfatın sonunda y harfi varsa :
sıfat(-)y +ily ( sıfat sonundaki y gider)
sıfat | zarf | |
---|---|---|
slow | slow-ly | Yavaşça |
quick | quick-ly | Hızlıca |
careful | careful-ly | dikkatlice |
loud | loud-ly | yüksek sesle |
silent | silent-ly | sessizce |
sad | sad-ly | üzüntülü |
easy | eas-ily | kolayca |
mad | mad-ly | delice |
crazy | craz-ily | çılgınca |
sudden | sudden-ly | aniden |
Bu sonuna -ly alan zarflar eğer ismin önüne gelirse : SIFAT oluyor.
Odanın içerisine yavaşça girdim.
I slowly entered the room. (Zarf)
Benim izlediğim dizi aylık.
The series I watched is monthly.(zarf)
Bu aylık bir TV dizisidir.
This is a monthly TV series.(sıfat)
Doğadan gelen haberler her zaman haftalıktır.
The news from nature is always weekly.(zarf)
Her zaman haftalık haberleri okurum.
I always read weekly news.
bazı -ly ile biten sıfatlar
Öğrendiğimize göre..sonu -ly ile bitenler zarftı.
Fakat bazı -ly ile bitenler kalıplaşmış sıfatlardır. Birkaç tanesine bakalım.
motherly | ana gibi |
fatherly | baba gibi |
brotherly | kardeşçe |
manly | erkekçe |
friendly | arkadaşça |
sickly | hastaca |
Gene de bu sıfatları zarf olarak kullanmak isteyebiliriz …o zaman sonuna bazı kelimeler ekleriz..
zarf | |
---|---|
in a friendly + manner | dostça |
in a manly + way | erkekçe |
Hem sıfat ..hem zarf olanlar
İngilizce zarf içersinde anlamları aynı olan bu tablodaki kelimeler..sıfat olanın sonuna isim gelir ve cümlenin sonunda kullanılmaz, hem isim hem de zarf olarak kullanılır.
all day | tüm gün |
all right | tamam |
big | büyük |
clean | temiz |
cold | soğuk |
dear | Sayın |
dirty | kirli |
early | erken |
easy | kolay |
everyday | her gün |
far | Uzak |
fast | hızlı |
fine | Hoş,iyi |
hard | zor |
high | yüksek |
inside | içeride |
late | geç |
low | düşük |
outside | dışarıda |
quick | hızlı |
right | Doğru |
slow | yavaş |
thin | ince |
thick | kalın |
weekly | haftalık |
well | iyi |
wrong | yanlış |
O bütün gün oynadı.
He played all day.(zamir)
Bu tüm gün süren bir oyundur.
This is a all day game.(sıfat)
O yanlış bir karar verdi.
He make a wrong decision.(sıfat)
Onun verdiği karar yanlış.
The decision he make is wrong.(zamir)
Sıfat ya da zamir manaları aynı olanlar
dear/dearly | sevgili / samimiyetle |
first/firstly | Önce / öncelikle |
cheap/cheaply | ucuz / ucuza |
close/closely | yakın / yakından |
fine/finely | ince / incecik |
quite/quitely | Sessiz / sessizce |
slow/slowly | yavaş /yavaşça |
loud/loudly | Gürültülü / gürültüyle |
Sıfat ya da zamir manaları farklı olanlar
wide/widely | Geniş /yaygın |
Direct/directly | Doğrudan / açıkça |
Hard/hardly | sıkı/güçlükle |
Just/justly | Sadece / adilce |
Real /realy | Gerçek / sahiden |
Short / shortly | Kısa / kısaca |
high/highly | Yüksek / son derece |
Kullanımı
FİİL ÖNCESİ | NESNE SONRASI | CÜMLE BAŞINDA |
Fiil öncesi
O Sessizce geldi.
He quietly came.
Nesne sonrası
Onun son derece büyük bir kafası var.
He have heavily big head.
Cümle başında
Ben gerçekten uyuyacağım.
Really,I am going to sleep
Tam niteleyen zarflar
İngilizce zarf İçerisinde …cümle başında ya da ortasında…eylemi kim anlatıyorsa onun düşüncelerini ifade eden zarflar vardır ve bazıları kesinlik katar.
Zarf | Anlam | Örnek Cümle |
---|---|---|
Surely | Elbette | You will surely enjoy the concert. Kesinlikle konserden keyif alacaksınız. |
Probably | Muhtemelen | It will probably rain tomorrow. Muhtemelen yarın yağmur yağacak. |
Actually | Aslında | I didn’t expect to see you here, actually. Aslında seni burada görmeyi beklemiyordum. |
Certainly | Kesinlikle | She will certainly finish the project on time. Kesinlikle projeyi zamanında bitirecektir. |
Definitely | Kesinlikle | I will definitely be there at 3 PM. Kesinlikle saat 15.00’te orada olacağım. |
Perhaps | Belki | Perhaps we should consider another option. Belki de başka bir seçeneği düşünmeliyiz. |
Really | Gerçekten mi | Did you really see a UFO? Gerçekten bir UFO gördün mü? |
In fact | Aslında | I enjoy playing the piano. In fact, I play every day. Piyano çalmayı seviyorum. Aslında her gün oynuyorum. |
Obviously | Belli ki | Obviously, she wasn’t happy with the decision. Açıkçası karardan memnun değildi. |
Possibly | Belki | It’s possibly the best movie I’ve ever seen. Muhtemelen şimdiye kadar izlediğim en iyi film. |
aslında hiçbir yere gitmek istemiyorum.
actually, ı don’t want to go anywhere.( bir ihtimal çıkabilir)
şüphesiz ben hiçbir yere gitmek istemiyorum.
certainly, ı don’t want to go anywhere. ( hiç istemiyor)
Cümlenin öğesini vurgulayanlar
Neyi vurgulamak istiyorsa onun önünde bulunur.
Zarf | Anlam | Örnek Cümle |
---|---|---|
Simply | Basitçe | I’ll put it simply, we can’t afford it. Basitçe söyleyeyim, buna gücümüz yetmiyor. |
Too | Çok | The soup is too hot to eat right now. Çorba şu anda yenemeyecek kadar sıcak. |
As | Gibi | He’s as tall as his brother. Kardeşi kadar uzun. |
Even | Hatta | She didn’t even say goodbye. Veda bile etmedi. |
Really | Gerçekten mi | Do you really believe that? Buna gerçekten inanıyor musun? |
As well | Ayrıca | I’m going to the party as well. Ben de partiye gideceğim. |
Only | Bir tek | He was the only person in the room. Odadaki tek kişi oydu. |
Sadece linda böyle şarkı söyleyebilir.
Only linda can sing like this. ( demek ki linda çok güzel şarkı söylüyor.)
–de..-da anlamı verenler
Zarf | Anlam |
---|---|
Also | Ayrıca |
Too | Çok |
As well | Ayrıca |
Either | Ya |
O da yüzebilir.
She can swim too.
I want to go to the party, and I also need a new dress.
Partiye gitmek istiyorum ve ayrıca yeni bir elbiseye ihtiyacım var.
The coffee is too hot to drink right now.
Kahve şu anda içilemeyecek kadar sıcak.
You can either choose tea or coffee.
Çay veya kahveyi tercih edebilirsiniz.
O da şarkı söyleyebilir.
She can sing as well.
Anlamı güçlendiren zarflar
İngilizce zarf İçersinde vurgulanmak istenen güçlü ya da zayıf şekilde vurgulanabilir.
Hisleri iyi.
Her feelings are good.
Hisleri çok iyi.
Her feelings are very good.(güçlü)
Her feelings are quite good.(zayıf)
Seni çok seviyorum.
I love you very much. (Cümle sonunda)
I love you much ( olmaz-yalnız kullanılamaz)
The exam is very simplified.
Sınav çok basitleştirilmiş( geçmiş ortaç ile)
Müzik çok heyecan verici.
Music is very exciting.( şim.zam.ortacı)
Okuduğum en kötü kitap.
It is the very worst book ı ever read. ( the very ; en üstünlük ile kullanılır.)
Bu kitap diğerinden çok daha iyi.
This book is very much better than the other.( very much ; üstünlük ile kullanılır)