Ev eşyalarımız
İsimler ve nesneler’de sıra ‘ Ev eşyalarımız ‘ nda ..evin içersin de..dışarsında..gördüğümüz çoğu nesnenin adını bulabilirsiniz.
Bu kelimeleri ezberleyebilmemiz için etrafımızda gördüğümüz her şeyi İtalyanca söylemelisiniz.
apartman Anahtar ayna şömine Bahçe balkon adım at battaniye bilgisayar bodrum katı tüp buzdolabı yazı masası Dükkan dondurucu duş Fener ev fırın garaj kilim havlu kanca kapı lastik damga kibrit battaniye kütüphane kitapçı hizmet odası alan küp açı Sandık kül tablası küvet Lamba lavabo masa merdiven mikrodalga mobilya mum mutfak oda dinlenmek panjurlar pencere perde posta kutusu radyo raf resim zaman oda sandalye araba su borusu süpürge şifonyer çatı telefon televizyon Yastık yemek odası yatak odası kavanoz Toprak | appartamento Chiave specchio il camino giardino balcone fare un passo lenzuolo computer seminterrato tubo frigorifero scrivania negozio congelatore doccia Lanterna casa forno il garage tappeto asciugamano gancio La porta timbro incontro lenzuolo biblioteca libreria stanza utile luogo cubo angolo il petto portacenere vasca da bagno lampada lavello tavolo scala a pioli microonde arredamento candela cucina camera riposo persiane finestra tenda cassetta postale Radio ripiano Immagine volta camera sedia carrello tubo dell’acqua scopa comò tetto Telefono tv cuscino sala da pranzo Camera da letto barattolo Terra |
Ev eşyaları ve öğrendiğimiz diğer kelime ve konular ile birkaç örnek yapalım.

Anahtar nerede?
Dov’è la chiave?
Where is my key?
Buldum.
L’ho trovato.
I found it…
Anahtarı armut ve karpuzun ortasında unutmuşum.
Ho dimenticato la chiave nel mezzo della pera e l’anguria.
I forgot the key in the middle of the pear and the watermelon.

Çok zenginim ve en pahalı buzdolabını aldım.I’m very rich and I bought the most expensive refrigerator.
Sono molto ricco e ho comprato il frigorifero più costoso.(sıfatlarda derecelendirme)

Bu evin önünde büyük bir bahçe var.
C’è un grande giardino di fronte a questa casa.
There is a large garden in front of this house.
örnek cümleler
Mutfağımda iki fırın, bir buzdolabı ve bir mikrodalga var.(var olma) Nella mia cucina ci sono due forni, un frigorifero e un forno a microonde.
In my kitchen there are two ovens, a refrigerator and a microwave.
Pencerenin panjurlarını kapattım, masaya iki mum koydum ve kız arkadaşımı bekledim.
Ho chiuso la persiane della finestra, ho messo due candele sul tavolo e ho aspettato (geçmiş zaman) per la mia ragazza.
I closed the window blinds, put two candles on the table and waited for my girlfriend.
Yatağımın yanındaki şifonyerin üzerine bir vazo koydum. Annem bana bağırdı. Dedi: koymayın!
Metto un vaso nel cassettone vicino al mio letto. Mia madre mi ha urlato. Ha detto: Non farlo!(emir kipi).
I put a vase on the dresser near my bed. My mother shouted at me. She said: Do not put it!

Bacanın içinden eve bir fare girmiş ve el feneriyle etrafa baktım.
The mouse has entered into the house through the chimney and I looked around with the flashlight.
Il topo è entrato nella casa dal camino e io mi sono guardato intorno con la lanterna.(passato prossimo-eylem geçmişte olmuş ama izleri var)

Bu koltuk anneme ait ve oturma odasının köşesinde duruyor.
Questo sede appartiene a mia madre e si trova nell’angolo del soggiorno.
This seat belongs to my mother and is located in the corner of the living room.