Eldivenlerim nerede?
Dove sono i miei guanti?
İspanyolca giysiler dersimizde giyim eşyalarının isimlerini ve cümlede örneklerle beraber nasıl kullanıldığını göreceğiz.
Son bir kaç dersimizde öğrendiğimiz nesne isimlerini pratik yapmazsanız unutursunuz. Yabancı dil nankördür. Onu tekrar etmezsen o da seni unutur.
Giyinme eylemini kendi kendine yapıyorsan aşağıdaki tablodaki gibi kullanılır.
kendim kendin kendi kendimiz kendiniz kendileri | me te se Nos Os Se | Yo Tú(Resmi olmayan) Él,ella,usted nosotros vosotros Ellos,ellas,ustedes | myself yourself himself,herself,itself ourselves yourselves themselves,yourselves |
Ben ceketimi giyiniyorum.
Me estoy vistiendo la chaqueta
Giymek =vestirse
Giysi ve aksesuarlarımız
ayakkabı bilezik bornoz bluz bot çizme ceket cep cüzdan çorap düğme elbise eldiven el çantası eşarp etek giysi gömlek gözlük gravat güneş gözlüğü iğne ipek kemer kolye kot kurdela küpe mayo mendil moda önlük palto pamuk pantalon pijama sabun süveter şapka şemsiye şort takım elbise terlik tişört yağmurluk yaka yelek yün Atkı | el zapato la pulsera la bata la blusa la bota la bota Chaqueta el bolsillo la cartera el calcetín el botón el vestido el guante la bolsa la bufanda la falda la ropa la camisa la gafas la corbata gafas de sol la Abuja la seda El cinturón el collar la mezcilla la cinta el pendiente el bañador el pañuelo la moda el delantal el abrigo El algodón el pantalón el pijama el jabón el Jersey el sombrero el paraguas el shorts el traje la pantufla Camiseta el impermeable el cuello el chaleco la lana la bufanda |
ispanyolca giysilere örnek cümlelerimiz:

Mavi yağmurluğumu giydim çünkü yağmur yağıyor.
Me estoy vistiendo mi impermeable azul porque está lloviendo.
I wore my blue raincoat because it is raining.
Yağmur yağmaya başlayınca şemsiyemi açtım.
Cuando empezó a llover, abrí mi paraguas.
When the rain started , I opened my umbrella.

Bu zengin kadın pembe bir şapka giyiyor.
Esta mujer rica está vistiendo un sombrero rosa.
This rich woman is wearing a pink hat
Bu zengin kadın pembe bir şapka giyiyor.
Esta mujer rica está vistiendo un sombrero rosa.
This rich woman is wearing a pink hat.

Bu sarı botlarımı çok seviyorum ama çok küçükler.
Me encantan estas botas amarillas, pero son demasiado pequeñas.
I love these yellow boots, but they’re too small.

Bu mor bilekliği Afrika’dan aldım.
Compré esta pulsera morada desde África.
I bought this purple bracelet from Africa.